Bilişsel gelişim, bebeklikten yetişkinliğe kadar bireylerin çevresindeki dünyayı anlamasını ve öğrenmesini sağlayan zihinsel faaliyetlerin daha karmaşık ve etkili hale gelmesi sürecidir. (Senemoğlu, 2004). Bilişsel gelişim öğrenme, anlama, dikkatini verme, algılama, bellek, problem çözme, mantık yürütme ve yaratıcılık becerilerini kapsar. Bilişsel gelişim dil ve iletişim, motor, sosyal-duygusal uyum becerilerini içine alan gelişimin diğer alanlarıyla da yakından ilişkilidir (Dunlap, 2009).
Bebekler görme, işitme, dokunma, tat alma ve koklama duyuları aracılığıyla etraflarındaki dünyayı keşfederler ve öğrenirler. Bu duyularla elde edilen bilgiler ışığında da çevrelerini zihinsel olarak deneyimlemeye doğru ilerleme gösterirler (Dunlap, 2009). Bebekler öncelikle emme ve yutma gibi istemsiz kas hareketleri yaparlar. Daha sonra bu hareketler tekrarlanan hareketlere dönüşür. Bebeklerin tekrarlanan hareketleri kendi eylemleri ve sonuçları arasında ilişki kurmaya zemin hazırlar. Örneğin, emme hareketi ile biberondan süt akışı olur ve bebek beslenir. Bebekler belli bir davranışın belli bir sonucu olduğunu öğrendiği zaman ise eylemlerini amaçlı olarak gerçekleştirirler. Örneğin, bir bebek annesinin sesini duyunca ağlayabilir. Çünkü geçmiş deneyimlerinde ağnlamanın sonucunu annnesi tarafından kucağa alınmak olduğunu öğrenmiştir. Bu gelişmelerle birlikte bebekler çıngırağı kavrama eylemi yaparken artık hareket ettirmek ve sesini duymak için çıngırağı sallamaya başlarlar. Çıngırağı sallama biçimine göre farklı seslerin çıkacağını öğrenirler. Bu zaman süres içinde bebekler kendi hareketlerinin çevreyi kontrol edebildiğini keşfederler. Tekrarlanan eylemler ve sesler bebeğin beyninde depolanarak taklit becerilerinin gelişimini destekler (Howard, Williams, Lepper, 2010).
Bebeklerde taklit gelişimi çok erken dönemlerde görülmektedi1r. 8-24 aylık hatta daha da küçük çocuklarda modelin hemen arkasından taklit etmenin ötesine geçilmektedir ve çocuklar gördükleri modeli bir kaç gün sonra taklit eder duruma gelmektedirler. Örneğin, bu dönemde çocuklar parkta gördükleri diğer çocukların davranışlarını bir kaç gün sonra ev içinde taklit edebilirler. Çocuklarda taklit becerilerinin gelişimi gördükleri davranışları akılda tutmayı gerektirdiği için bellek gelişimine de katkı sağlamaktadır (Howard, Williams, Lepper, 201O; Linder, 1993).
Bilişsel gelişimin bir göstergesi de nesne sürekliliğidir. Bebekler kendilerini ve çevresindeki varlıkları bir bütün olarak algılarlar. Bu dönemde anne bebeğin görüş alanı dışına çıkarsa o zaman bebek için anne yok olur, çünkü nesne sürekliliği gelişmemiştir. Nesne sürekliliğinin gelişmesiyle bebekler bir nesnenin tamamen görüş alanından kaybolsa bile var olmaya devam ettiğini öğrenirler. Örneğin, 8-12 aylık bir bebek, bir örtünün altına saklanan çıngırağın var olmaya devam ettiğinin farkına varır ve örtüyü açıp çıngırağını bulabilir. Nesne sürekliliğinin kazanılması da belleğin oluşması açısından önemli bir gelişim aşamasıdır (Howard, Williams, Lepper, 201O; Morrison, 2007).
Bilişsel gelişimin bir diğer önemli göstergesi problem çözmedir. Çocukların çevrelerindeki dünyayı öğrenmesi arttıkça gereksinimlerini karşılaması ve istekleri doğrultusunda belirlediği amaçları başarması farklılaşmaktadır. Başlangıçta bebeklerin temel problemi istedikleri nesnelere ulaşmak ve hoşlandıkları durumları vücut hareketleriyle yinelemektir. Ancak, çocuklar 2-4 yaşlarına geldiklerinde problem çözme becerileri artmaktadır ve daha önce problem çözmek için edindikleri deneyimleri yeni durumlara uygulayabilmektedirler (Linder, 1993).
Bilişsel gelişim içinde bir başka önemli gösterge de kavram gelişimidir. Bu gelişim nesneler ve insanlar arasındaki ilişkilerin farkındalığıyla oluşmaktadır. Bu farkındalığın gelişebilmesi için insanların ve nesnelerin arasındaki benzerlikleri ve farklılıkları anlamayı sağlayan eşleme ve sınıflama becerilerinin edinilmesi gerekmektedir. İnsanlar arasındaki ilişkileri ayırt etme, bebeğin annesinin ve kendisinin diğer insanlardan farklı olduğunu algılamasıyla başlamaktadır. Bebekler 2-6 aylıkken annelerini kokusundan, sesinden, yüzünden ayırt etmekte ve annelerinin başkalarından farklı olduğunu algılayabilmektedirler. 9-12 aylıkken bebekler nesneler arasındaki ilişkileri görmeye başlamakta ve ilişkili nesneleri bir araya getirmektedirler (Linder, 1993). İlerleyen dönemlerde de çocukların giderek eşleme ve sınıflama becerileri gelişmektedir.
Bilişsel gelişimle ilgili verilen bu bilgiler ışığında çıkan sonuca göre bilişsel gelişim bebeğinizin gelişim sürecinde son derece önemli bir yere sahiptir ve diğer gelişim alanlarını da doğrudan etkilemektedir. Bu nedenle bebeğinizin doğumdan üç yaşa kadar olan bilişsel gelişim sürecini normal gelişim gösteren çocukların izlediği aşamalara göre gözlemlemeniz ve değerlendirmeniz yararlı olabilir. Böylece olası gecikme veya gerilik durumunda daha ayrıntılı gözlem ve değerlendirme için ilgili uzmanlara başvurularak olası sorunlara gereken müdahaleler zamanında yapılabilir. İzleyen bölümde bebeğinizin takvim yaşına karşılık gelen bilişsel gelişim sürecindeki beceriler ve bu becerileri geliştirmeye yönelik etkinlikler ve önerilere ilişkin ayrıntılı bilgiler verilmektedir.
Gelişimsel Destek Programı'nı (GEDEP) kullanabilmek için üye olmalısınız. Üyelik sistemi çocuğunuzun gelişim aşamalarını takip edebilmek ve kaldığınız yerden uygulamaya devam edebilmek için geliştirilmiştir. Aşağıdaki butonlara tıklayarak bilgilerinizi girmeniz yeterlidir.
Gelişimsel Destek Programı'nı (GEDEP) kullanabilmek için üye olmalısınız. Üyelik sistemi çocuğunuzun gelişim aşamalarını takip edebilmek ve kaldığınız yerden uygulamaya devam edebilmek için geliştirilmiştir. Aşağıdaki butonlara tıklayarak bilgilerinizi girmeniz yeterlidir.